İlimiz Siirt'te inşaat kazası faciaları dur durak bilmiyor. İlimizde iş güvenliği kurallarına uymayan pek çok işveren, işçilerin yaralanmalarına ve ölümlerine zemin hazırlamaktadır. İlimizdeki inşaat kazalarının tamamına yakını yüksekte çalışma esnasında meydana gelen kazalardır. Oysa yüksekte çalışma yapılması gerektiğinde alınması gereken kurallar bellidir. 

Yüksekte çalışılırken bir tüm vücut koşumu (Çalışan işçiyi ikinci bir emniyet halatıyla bağlayan güvenlik ekipmanı) ve düşüş kesme ekipmanı (işçi platformdan düştüğü zaman işçinin yere çarpmasını engelleyen ekipman) giyilmelidir. Yüksekte çalışırken mutlaka koruyucu baret giyilmelidir. Kaymayı önleyici ve delinmeye dayanıklı iş ayakkabıları mutlaka giyilmesi gerekmektedir. Yüksekte yapılan çalışmalarda emniyet kemerleri mutlaka giyilmelidir. Emniyet kemerlerinin yapılan çalışmaya uygun olup olmadığını mutlaka İş Güvenliği Uzmanlarına danışılmalıdır.

 

Yapılan inşaatlarda iyi para kazanan işverenler, iş güvenliği kuralları için en küçük bir harcama yapmaktan kaçınmaktadırlar. Oysa iş kazaları meydana geldiğinde daha ağır cezalara maruz kalmamak için elinden geleni yapmaktadırlar. Bir diğer olumsuzluk ise iş kazaları meydana geldiğinde iş kazası geçiren işçiden çok işvereni düşünüyor olmamızdır. Olayı nasıl kapatırız diye her kesimden insanı devreye sokarız. Oysa bunu yaptığımızda iş kazalarının önünü daha fazla açmış olmaktayız.

 

20.06.2012 tarihinde kabul edilen, 30 Haziran 2012 tarih v e28339 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 11. Maddesinde; acil durum planları, yangınla mücadele ve ilk yardımın yapılması hususlarında açıklama yapılmıştır. İşveren;

 

1-      Çalışma ortamı, kullanılan maddeler, iş ekipmanı ile çevre şartlarını dikkate alarak meydana gelebilecek acil durumları önceden değerlendirerek, çalışanları ve çalışma çevresini etkilemesi mümkün ve muhtemel acil durumları belirler ve bunların olumsuz etkilerini önleyici ve sınırlandırıcı tedbirleri alır.

 

2-      Acil durumların olumsuz etkilerinden korunmak üzere gerekli ölçüm ve değerlendirmeleri yapar, acil durum planlarını hazırlar.

 

3-      Acil durumlarla mücadele için işyerinin büyüklüğü ve taşıdığı özel tehlikeler, yapılan işin niteliği, çalışan sayısı ile işyerinde bulunan diğer kişileri dikkate alarak; önleme, koruma, tahliye, yangınla mücadele, ilk yardım ve benzeri konularda uygun donanıma sahip ve bu konularda eğitimli yeterli sayıda kişiyi görevlendirir, araç ve gereçleri sağlayarak eğitim ve tatbikatları yaptırır ve ekiplerin her zaman hazır bulunmalarını sağlar.

 

4-      Özellikle ilk yardım, acil tıbbi müdahale, kurtarma ve yangınla mücadele konularında, iş yeri dışındaki kuruluşlarla irtibatı sağlayarak gerekli düzenlemeleri yapar.

 

Yeni yönetmelik ile birlikte firmaların Risk Değerlendirmesi yapmaları zorunla hale gelmiştir. Risk değerlendirmesi tehlikelerden kaynaklanan riskin büyüklüğünü tahmin etmek ve mevcut kontrollerin yeterliliğini dikkate alarak riskin kabul edilebilir olup olmadığına karar vermek için kullanılan bir prosestir.

 

İşyerinde sağlık ve güvenliğin sağlanmasının işveren açısından yararı, sadece yasal zorunlulukların yerine getirilmesi değil, iş kazaları ve meslek hastalıkları dolayısıyla meydana gelecek maliyetlerinde ortadan kaldırılmasını sağlamaktır. İş kazaları ve meslek hastalıkları insan hayatına verdiği maddi ve manevi zararların yanında, hem çalışanlara hem de işletmelere ve dolayısıyla ulusal ekonomiye de önemli ölçüde maddi zarar ve yük getirmektedir.

 

İş kazaları ve meslek hastalıkları dolayısıyla meydana gelen zararın büyüklüğü, işyerindeki yöneticilerin tehlikeleri belirlememesi ve kontrol edilebilecek riskleri önceden tespit edememesi halinde tamamen şansa kalmıştır. Siirt'te meydana gelen kazalarda gördüğümüz gibi insan yaşamı tamamen şansa bırakılmıştır.

 

Bu iş kazasında da yine kişisel koruyucu malzemesi olan baretin ve halatın önemini bir kez daha ön plana çıkartmıştır. Baretler düşme, kayma, yuvarlanma veya fırlama tehlikeleri ve başın bir nesneye çarpması sonucu meydana gelebilecek tehlikelerden korur. Baret bir dış muhafaza ve bir iç düzenekten oluşur. Dış muhafaza dışardan gelen kuvveti alır ve içerideki düzenek üzerinden bu kuvveti iletir. Bu şekilde uygulanan kuvvet kafatası üzerinde eşit şekilde yayılır ve baretin baş üzerinde sabit kalmasını sağlar. Bu kazada da baret olsa başın yüksek derecede hasar görmesi engellenebilirdi. 

 

İşçilerin iş kazası sonucu ölmeleri hiçbir zaman kendi suçları değildir; çünkü işverenler, nasıl ki işçilerinin mesai saatlerine uyması konusunda sıkı denetimler yapmaktalarsa aynı şekilde onların iş güvenliği yasasına uygun çalışıp çalışmadığını da denetlemek zorundadır. Kurallara uymadıklarını iddia ettikleri işçilerin işlerine beyhude sebeplerle nasıl son verebiliyorlarsa en hayati konu olan "İş Güvenliği" konusunda da taviz vermemek zorundadırlar... Siirt'te ne yazık ki onlarca kişinin bir iki yılda inşaatların üzerinden düşüp yaşamlarını yitirdiğini gördük; ancak sonrasında hiçbir işverenin hesap verdiğine tanık olmadık. Bu da ayrı bir trajedidir. Dost ahbap ilişkileri kamuoyu oluşmasını da engellemekte ve fakir olan işçinin yerine onun emeğinden rant sağlayan, fakat yaşamını koruma konusunda yeterli önlemleri almayan işverenlerin tedbirsiz davranmaya devam etmelerine neden olmaktadır.